top of page

TUZ


Tuz Nedir?


Tuz insan vücudunun fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için gerekli bir besin maddesidir.


Tuz, kimyada, bir asitle bir bazın tepkimeye girmesi neticesinde meydana gelen maddedir. Tuz asitteki artı yüklü iyonla bazdaki eksi yüklü iyondan meydana gelir. Asitle baz arasındaki tepkime nötrleşme tepkimesi olup bu esnada tuz ve su ortaya çıkar. Erimiş tuz veya çözelti halindeki tuzların çoğu eksi ile artı yüklü iyonlarına ayrışır ve elektriği iletir. Tuz adı ayrıca sofra tuzu veya sodyum klorür (NaCl) için de kullanılır. Tuzları çeşitli şekilde sınıflandırmak mümkündür.


Sınıflandırmanın birisi tuzun bünyesinde OH- veya H+ iyonunun olup olmayışına bağlı olandır. Bu sınıflandırmada tuzlar normal, asidik ve bazik tuzlar şeklinde sınıflandırılır. Normal tuz; tam nötralleşme ürünü olup, meydana getirici asit ve baz kuvvet olarak birbirine denktir. NaCl, NH4Cl, Na2SO4, Na2CO3, Na3PO4 ve Ca3(PO4)2 birer normal tuzdur.


Bazik tuzlar


Bazik tuzlar, bünyelerinde en az bir OH iyonu bulunduran tuzlardır. Suda çözündükleri zaman ortamı bazik yaparlar. Pb(OH)Cl, Sn(OH)Cl ve Al(OH)2Cl'de olduğu gibi. Diğer sınıflandırma metodunda ise, basit, çift ve kompleks tuzlar şeklinde sınıflandırılır. NaCl, NaHCO3 ve Pb (OH)Cl gibi tuzlar basit tuzlardır. Asitlerle bazlar karıştığında asitin H+ iyonu ile bazın OH- iyonu birleşir. Bu birleşim sırasında bir molekül su açığa çıkar ve tuz meydana gelir.


Çift tuzlar iki basit tuzdan meydana gelen tuzlardır. Bunlar suda çözündükleri zaman kendilerini meydana getiren iyonlara ayrışır. Şaplar da çift tuzlar sınıfına girer. Na Al(SO4)2 ve wdaNH4Cr(SO4)2 birer çift tuzdur. Kompleks tuzlar, asit kökü aynı olan iki basit tuzun kompleks kök vererek meydana getirdiği tuzlardır. K4Fe(CN)6, K3Fe(CN)6, birer kompleks tuzdur. Bunlar suda çözündükleri zaman kendini meydana getiren tuzların iyonlarına ayrışmazlar. Tuzlar, önce metalin ismi, sonra asidin kökü söylenerek adlandırılır. Na2SO4 = sodyum sülfat, KCl= potasyum klorür, KHCO3 = potasyum hidrojen karbonat (potasyum bikarbonat) gibi.


Bazı tuzlar, kuvvetli asit ve zayıf bazdan veya kuvvetli baz ve zayıf asitten meydana gelmiştir. Bu tuzlar suda çözündükleri zaman hidrolize uğrarlar ve çözeltiyi asidik veya bazik yaparlar.


Bazı Tuzların Elde Edilişi;

Asit ve bazların nötrleşmesinden elde edilirler:

Baz + Asit → Tuz + Su

Metallere asit tesir ettirmekle elde edilirler:

Metal + Asit → Tuz + H2

Bazik bir oksite anhidrit tesir ettirmekle elde edilirler:

Bazik Oksit + Anhidrid → Tuz

Elementlerinden elde edilebilirler:

Metal + Halojen → Tuz

Metallere baz tesir ettirmekle elde edilirler:

Metal + Baz → Tuz + H2

Bazik bir oksite asit tesir ettirmekle elde edilirler:

Bazik Oksit + Asit → Tuz + Su

Bir metal (6A grubu) ile bir ametalin (7A grubu) tepkimesiyle elde edilirler:

Metal + Ametal → Tuz


Vücudumuzda protein, yağ, karbonhidratlar ve su ile birlikte, kalsiyum, fosfor, sodyum, klorür, potasyum, kükürt, magnezyum gibi iyonlar bulunur. Bunlardan sodyum, klorür, potasyum ve kalsiyum iyonları vücudun elektrolit dengesini sağlar. Bu iyonların insan vücudunda belirli bir değerden az veya fazla olması elektrolit dengeyi bozacağından vücutta bir takım rahatsızlıklara neden olmaktadır. Sözü edilen iyonlardan sodyum ve klorürü bir arada tuzda bulmak mümkündür.


Saf tuz yaklaşık %40 oranında sodyum ve %60 oranında klorür içermektedir. Çeşitli nedenlerle vücutta azalan sodyum ve klorür ihtiyacının büyük bir kısmı tuzdan sağlanır.

Tuz insan vücudunun fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için gerekli olduğu kadar, endüstriyel amaçlarla bir çok sektörde kullanılmaktadır. Örneğin gıda, tekstil, deri, kimya, metalürji sektörlerinde ve hayvancılıkta kullanılmaktadır.


Endüstriyel amaçlarla kullanılacak tuzun da yabancı maddelerden arındırılmış, temiz, kuru, saf ve akışkan olması gerekmektedir.


Deniz Tuz Nasıl Üretilir?


Ülkemizde sadece İzmir Çamaltı Tuzlası ve Balıkesir Ayvalık Tuzlası’nda üretilmekte olan “deniz tuzu” ‘nun kaynağı Ege Denizi’nin saf ve berrak deniz suyudur. Deniz Tuzu üretimi, herhangi bir kimyasal katkı ya da ısıl işlem olmadan tamamen doğal şartlarla güneş ve rüzgâr gücü sayesinde deniz suyunun buharlaştırılmasıyla gerçekleşir.


Tuz üretim süreci iklim şartlarına göre Mart-Nisan aylarında deniz suyunun pompalarla havuzlara alınmasıyla başlar. Buharlaştığında yoğunluğu artan deniz suyu, önce üst kademe havuzlara daha sonra da kristalizasyon havuzlarına aktarılır. Buharlaşmaya devam eden deniz suyu tuzca doyma noktasına geldiği için kristal havuzunun zeminine tuz dökmeye başlar. Eylül ayına kadar üretimine devam edilen doğal deniz tuzu, özel tuz toplama makineleriyle hasat edilir.


Neden Deniz Tuzu?


Tamamen doğal şartlarla gerçekleştirilen üretim sonucu elde edilen deniz tuzunda insan vücudu için son derece kritik öneme sahip Kalsiyum, Potasyum, Magnezyum, Sodyum, Brom ve İyot başta olmak üzere toplam 84 farklı mineral bulunmaktadır.

Deniz tuzu mineral zengini olması nedeniyle vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir. Vücudumuzda hücre yenilenmesinde ve kana oksijen geçişinin sağlanmasında etkilidir. Erken yaşlanmayı önler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Besinlerdeki yararlı maddelerin vücuda alınmasını kolaylaştırır.


Rafine Tuz Nedir?


Tuzun rafine edilmesi temel olarak denizden elde edilen ham tuzun, tamamen eritildikten sonra yabancı maddelerden arındırılarak saf halde kristallendirilmesi işlemidir.


Bu yöntemde ham deniz tuzu, su içerisinde tamamen eritilir. Elde edilen tuzlu sudan yüksek sıcaklık ve vakum altında tuz kristalleri tekrar oluşturulur. Oluşan tuz kristalleri yüksek sıcaklıkta kurutulur. Bu beyaz, saf ve akıcı tuz kristallerini sofralarımıza ulaştırmak için, tuz fabrikaları el değmeden tam otomatik makinelerde paketler ve evlerimize kadar ulaştırırlar. Bu yöntemle elde edilen rafine tuz, beyazlığı akıcılığı, saflığı ve homojen kristal yapısı ile hem sağlık hem de kullanım açısından daha üstündür.

Hangi kaynaktan elde edilirse edilsin ham tuz, temizlenme işleminden geçirilmeden sofrada veya gıda sanayisinde kullanılamaz. Üretim tekniğine göre iki farklı tuz çeşidi bulunmaktadır: "Rafine tuz" ve "Yıkanmış tuz"


Tuzun Kullanım Alanları


Muhtemelen çoğumuz ‘Sofra Tuzu’ olarak düşünürüz. Fakat ‘Sofra Tuzu’ Dünya'daki tuz tüketiminin yalnızca % 3 - 4'ünü kapsar. Tuz ürünlerinin nerede ve neden kullanıldığına isterseniz bakalım. Tuzun yaklaşık 14.000 çeşit kullanımı vardır. Bu kullanım alanlarının birçoğu en az beklediğiniz alanlar. Birkaç örnek verecek olursak; İlaç sanayi, metaller, lastik, çamaşır suyu, kağıt, plastik, polyester, cam, soda, deterjan vb. ürünlerin üretim süreçlerinde önemli bir katkı maddesi olarak kullanılır. Ayrıca buzlanma ile mücadele, sondaj, boya, su arıtımı, balıkçılık, havuz bakımı ve deri sektörlerinde de Tuz çok yüklü miktarlarda kullanılır.ve hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) sektöründe kullanılan en yaygın bileşenlerden biri. Gıda sektörünün her alanı gibi tekstil, metalurji, kişisel bakım, kimya ve daha nice sektörün ihtiyacı olan tuz hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaktadır.


NEDEN İYOTLU TUZ?


İyot bazı besin kaynaklarında doğal olarak bulunan ancak insan vücudunun kendi kendine üretemediği bir elementtir. İyot minerali, enerji metabolizması başta olmak üzere vücutta pek çok önemli rola sahiptir. İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan ancak yaşamsal önem taşıyan bir elementtir. Vücutta depolanmaz ve düzenli olarak alınmalıdır. İyot vücudumuza besinler, su ve deniz ürünleri ile alınır. Ancak besinlerde ve içme suyunda yeterli miktarda iyot bulunmuyorsa o zaman vücudun ihtiyacı olan temel iyot miktarından yoksun kalırız.


Yeterli iyot alınmaması, özellikle okul çağındaki çocukların öğrenme yeteneğinde azalmaya ve algılama güçlüğüne neden olmaktadır. Sağlıklı ve zeki nesillerin yetişmesi için, Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve Unicef'in işbirliğinde 1994 yılında, "İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı" başlatılmıştır. Bu nedenle ülkemizde sofralık tuzlar iyot açısından zenginleştirilmiştir.


İyotlu tuz kullanmaması gereken kişiler;

Daha önceden sıcak nodulü veya iç guatrı olanlar iyot takviyesini kesinlikle yapmamalıdırlar. T.C. Sağlık Bakanlığı ile T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından yayımlanan tuz tebliğlerine göre Türkiye'de üretilen tüm sofralık tuzların iyotlu olarak üretilmesi zorunludur. Ülkemizde iyotsuz Tuz'un ise en fazla 250 gramlık ambalajlarda üretimine izin bulunmaktadır.


Tuzun Faydaları


Araştırmalar sonucunda vücuttaki tuz yapısının az olması kronik hastalıklara yol açabildiği saptanmıştır. Bu yüzden hiç tuz tüketmemek yanlıştır. Solunum yolu hastalıklarında tuz tüketilerek zararlı bakterilerin sayısı azaltılabilir. İnsülin değerinin düşmesine yardım eden tuz diyabet hastalarının rahatlıkla tüketebileceği besinlerden birisidir. Tuz eksikliği kişide aşırı balgam üretimine sebep olur. Bu da uyurken salya akıntısına neden olur.


Tuzun Zararları


· İnmelere sebep olur.

· Hipertansiyona yatkınlığı artırır.

· Böbrek hastalıklarının en büyük sebebidir.

· Ödemlere sebebiyet verir.

· Osteoporoz adlı bir kemik hastalığına sebep olur.


Tuz Neden Kilo Yapar?


Tuz kilo yapmasıyla bilinse de bu aslında yanlıştır. Tuz, bedenin su tutmasına sebep olur. Ancak vücuttaki yağ ile hiç alakası yoktur. Aşırı tuz kullanımında suyu tutan beden şişer ve bu da kilo alındı düşüncesine yol açar. Ancak tuzun iştah açtığı doğrudur. Bundan dolayı tuz tüketenlerde daha fazla yemek yeme isteği oluşacağından kilo almalarına neden olur ve diyette tuz neden yasak sorularının cevabı budur. Tuz iştahı açıp daha fazla yemek yenmesine sebep olacağı için diyet yapan kişilerin tuzdan uzak durması gereklidir. Tuz, doğrudan kilo aldırmasa da dolaylı olarak kilo almaya sebep olur.


Tuzun Saça Faydaları


Tuzun saça olan faydaları saymakla bitmez. Saç sorunlarına doğal bir ilaç olan tuzun faydalarına bir göz atalım;


· Tuzlu su ya da tuzlu şampuan ile yıkanan saçlarda kepek sorunu görülmez.

· Tuz, saç uzamasını artırır.

· Saça tuz sürmek saç dökülmesini bitirir.

· İnce saçlı olmaktan şikayet eden kişilerin saçlarına hacim kazandırır.

· Saç egzaması olan kişilerin tuzlu su ile saçlarını yıkamaları egzamalardan kurtulmalarını sağlar.


Tuzun Cilde Faydaları


· Kan dolaşımını hızlandırıp cildi canlandırır.

· Ölü derilerden arındırır.

· Sivilcelere karşı etkilidir.

· Deniz tuzu cilt lekeleri için etkilidir.


Ayak bakımında kullanılması hem kokuyu engeller hem de ölü derili öldürür. Cilt beyazlatma etkisi vardır, gençleştiricidir, yumuşatıcıdır, zararlı bakterilere ve enfeksiyonlara karşı da savaşır.


Sofra Tuzunun Zararları


Sofra tuzu dengeli kullanıldığında zararlı olmasa da aşırı tüketiminde zararlı hale gelebilir. Kan basıncını artırıp tansiyonu yükseltir, kalp ve damar rahatsızlıklarına sebep olur, şişkinliğe yol açar. Kemik erimesinin sebeplerindendir, böbrek hastalıklarına yol açar.


Kaya Tuzunun Faydaları


Sindirim sistemini rahatlatır, kan dolaşımını hızlandırır, böcek ısırıklarına iyi gelir, romatizma, kemik ve kas ağrılarına iyi gelir, iştah artırıcıdır, mide ekşimesini engeller, böbrek ve mesane taşlarında etkilidir, Gut hastalığına iyi gelir. Kaya tuzu limon suyu ile birlikte tüketildiğinde bağırsak solucanlarının atılmasını sağlar. Mide bulantısı ve kusmaya iyi gelir.


Tuzun Ağız Sağlığına Faydaları


Tuz ile yapılan gargara ağızdaki bakterilerin ölmesine ve dişlerin rahatlamasına sebep olur. Ancak bakterilerin tamamını öldüremez. Bakterileri, diş etleri ve boğaz yüzeylerine çıkarmaya yardımcı olabilir.


Tuzun Sebep Olduğu Hastalıklar


Aşırı tuz tüketimi kalp ve damar hastalıklarına sebep olabilir. Tuzun kalbe karşı zararları arasında en büyüğü budur. Tuzun aşırı tüketimi insanlara birçok hastalığı kazandırır. Bunlardan birisi de hipertansiyondur. Tuzun böbreklere zararını bilmeyen yoktur. Aşırı tuz tüketimi de böbreklere çok fazla zarar vermektedir.


Fazla Tuz Vücuttan Nasıl Atılır?


Bolca su içilmelidir. Bolca su içmek böbreklerdeki tuzun atılmasına yardım edecek ve şişliğin inmesini sağlayacaktır. Egzersiz yapmakta tuzu atmaya yardımcı olabilir ayrıca potasyumlu yiyecekler de sodyumun atılmasına sağlar.


Ayrıca


Stres, uyku problemi, aşırı terleme, premenstrüel sendrom, Addison hastalığı gibi sorunlar da aşırı tuz yeme isteğine sebebiyet verir. Yukarıdaki rahatsızlıklara sahip olan kişilerin çok daha fazla tuz tükettiği kanıtlanmıştır.

Recent Posts

See All

KEKiK

bottom of page